BEN NASIL KİLO VERDİM


Bana soran arkadaşlarıma nasıl kilo verdiğimi anlatıyorum, ancak yüz ifadelerinden bana pek de inanmadıklarını anlıyorum. Sıkı bir diyet ve egsersiz programı uyguladığıma o kadar eminler ki, “Doğru besleniyorum” demem pek de birşey fark etmiyor. Ama ben demeye devam edeceğim.

Hekim tarafından belirtilen başka bir nedeni olmadığı taktirde kilo almanın en önemli nedenleri yanlış-dengesiz beslenmek ve hareketsizliktir. Birçok konuda olduğu gibi kilo almamak veya vermek kişinin kendisine inanmasıyla başlıyor ve hurafeler yerine bilimsel doğruları takip etmek ile de başarıya ulaşıyor. Benim en büyük şansım tabii ki gıdalar ve beslenmenin temel ilkeleri konusunda uzmanlaşmış olmam. Kısacası yine anahtar kelime “beslenme eğitimi”...
Günümüzde bu konularda uzmanlar tarafından yazılmış bir çok kitap ve bilimsel yayının olması, dilediğimiz taktirde bunlara rahatça ulaşabilecek olmamız da hepimizin şansı.

GELELİM BENİM HİKAYEME...

Ben aslında hamile olduğum aylar da dahil olmak üzere hiçbir zaman kilolu veya çok zayıf olmadım. Ancak bundan 3 yıl önce şehir değiştirmem, çalışmaya başladığım bölümde (Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü) öğrencilerimin nefis yemeklerini tadmaya karşı koyamam ve her geçen günle
birlikte metabolizmamın da yavaşlaması ile birlikte birkaç ay içinde 4 kilo aldım. Kıyafetlerime giremez olmak, çevremin kilo almaya başladığımı kibarca ima etmesi ve en önemlisi ders anlatırken, yürürken zorlanmaya başlamam bir sabah kendime “ Sibel kendine gel, sorun nerede bir bak bakalım” diyerek yola koyulmama neden oldu. Çok fazla hata yapmaya başlamıştım farkında olmadan.

Ben ne kendime ne de çocuğuma hiç bir yiyeceği asla yasaklamadım. Yasaklar cazip kılar. Önemli olan neyi ne kadar tüketmek gerektiğini bilmek ve uygulamak.
FAST-FOOD TÜKETİMİNİ MİNİMUMA İNDİRDİM

İşe, karma-karışık olmuş yemek düzenimi tekrar yerine oturtmakla başladım. Öğrencilerin pişirdiği yemekleri tatmayı en aza indirdim. Çünkü zaten bu benim uzmanlık alanımla ya da görevimle ilgili değildi, ben sadece o yemekleri tatmaktan zevk aldığım için o saatlerde laboratuvara gidiyordum, yoksa bir zorunluluğum yoktu. Bu ziyaretleri tamamen kesmemekle birlikte tadım miktarlarını ve ziyaret sıklığını minimuma indirdim. Bu fast-food tüketimini tamamen kesmemek, ancak tüketim sıklığını en aza indirip, içlerinde en sağlıklı ve en küçük olan menüyü seçmekle aynı şeydi benim için. Ben o sosyal çevrede çalışıyorum, o nefis yiyecekleri tatmaktan büyük bir keyif alıyorum. Neden hayatımdan çıkarıp atayım ki, bunu bir düzene sokmak ve bu düzeni devam ettirmek yeterliydi benim için.

ARA ÖĞÜNLERİ GÖZDEN GEÇİRDİM

Daha sonra ara öğünlerimi gözden geçirdim. Ben çok yoğun çalıştığım için ara öğünleri atlayıp, kendimi çok uzun süre aç bırakıp, sonra birden bire ve çok yiyordum. Çok acıktığım için de ne bulursam yiyordum. Ders aralarında bile kolaylıkla yiyebileceğim ara öğünleri yanımda götürmeye başladım. Bir elma veya armut, 4-5 kayısı, meyveli diyet yoğurt, 7-8 adet badem okulda tükettiğim “iki ara öğün” için benim en sevdiğim seçeneklerim.
Kurabiye, gofret gibi şeyleri, arkadaşlarımın doğum günü pastalarını yemiyor muyum, tabii ki yiyorum ama çok sık olmamak şartıyla ve belli miktarlarda. Doğruyu söylemek gerekirse, bu tür yiyecekleri pek de sevmem zaten. Öğlen yemekleri aynı zamanda sosyal bir aktivite olduğu için her gün mutlaka arkadaşlarımla birlikte yemeğe gidiyorum. Ancak sabahları evde kendime yağsız peynir, haşlanmış tavuk veya ton balıktan yapılmış bir sandöviç hazırlayıp yanımda götürüyorum, yemeğe gitmeden yarım saat önce onu yiyorum.
Arkadaşlarımla birlikte de bir salata veya zeytinyağlı yemek tüketiyorum. Sandöviç götürmediğim zamanlarda salata yanında ızgara bir yemek veya çorba yiyorum. En az yağlı yemekleri seçiyorum. Canım tatlı yemek istediğinde çok sık olmamak kaydı ile, sütlü tatlıları tercih ediyorum. Akşamları haftada 6 gün mutlaka evde pişmiş yemekleri ailece birlikte sofraya oturarak yiyoruz. Haftada 1 gün de dışarıda yiyoruz. Kendimi kesinlikle aç bırakmıyorum, ara öğünlerle birlikte günde azar azar ama 6 öğün yiyorum. Ve su içiyorum, işlenmiş meyve suları ve kolalı içecekleri tüketmemeye büyük özen gösteriyorum. Gün içinde sıklıkla şekersiz meyve çayı içiyorum. Kahve tüketimimi azalttım, ama kesmedim. Günde 1 kere Türk kahvesi içmeyi seviyorum. Katı yağ yerine sıvı yağ tüketmeye çalışıyorum. Ne olursa olsun sabah mutlaka kahvaltı ediyorum. En sevdiğim şey sabahları meyveli diyet yoğurtla müsli karıştırıp yemek ve çay içmek. Daha önceki yazılarımda da anlattığım gıda piramidi yemeklerimi planlamada en büyük kılavuzum. Mutlaka çoklu besleniyorum. Yani sadece sebze veya meyve yemiyorum. Protein ve karbonhidrat gruplarından da dengeli şekilde mutlaka tüketiyorum. Yemek yememeğe değil, doğru beslenmeye çalışıyorum. Miktarını ve yeme sıklığını dengelemek şartıyla herşeyi yiyorum. Zorlama ve takıntılar yok benim hayatımda.

FİZİKSEL AKTİVİTEMİ ARTTIRDIM

Yemek düzenimi tekrar rayına oturturken bir de hareketlerimi gözden geçirdim. Her yere araba ile gitmeye, asansör kullanmaya ne kadar alıştığımı fark ettim. Benim bir spor merkezine düzenli gidecek kadar vaktim yok. En azından okul içinde servisleri kesinlikle kullanmıyorum, kısa mesafelere yürüyerek gidiyorum. Artık asansör yerine merdivenleri kullanıyorum. Hafta sonlarında da daha çok hareket etmeye çalışıyorum.

Buraya kadar anlattıklarım benim kişisel olarak yaptıklarım. Benim bir sağlık sorunum yoktu, zaten henüz alınmış aşırı kilolarım da yoktu. Benim tek problemim düzensizlikti. Ben bozulmuş olan beslenme davranışlarımı yoluna soktum, aldığım kiloları geri verdim ve koruyorum. Herhangi bir reçete uygulamadım. Benim yaptıklarımı yapın kilo verirsiniz demiyorum, sadece, eğer hekiminizin belirlediği bir sağlık probleminiz yoksa, doğru-dengeli beslenme davranışları edinmek ve hareket etmek kilo almamanın anahtarlarıdır, diyorum.

Kilo vermek için dışarıdan uygulanan yöntemler kişiye özel olmalıdır. Her bünye bir diğerinden farklıdır. Bir kişiye uygulanan diyet reçetesi veya programı bir başkasında tamamen farklı sonuçlar verebilir, sağlık problemlerine yol açabilir. Diyet reçeteleri asla bir hekim tavsiyesi olmadan uygulanmamalıdır. Zayıflama ilaçları mutlaka hekim kontrolü ve izni ile alınmalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder