ÇOCUKLARDA GIDA HİJYENİ EĞİTİMİ NASIL VERİLMELİDİR?

Sağlık ve gıda birbirinden ayrılmayan iki kavramdır. Sağlıklı büyümenin ve sağlıklı kalmanın temel koşullarından biri doğru ve güvenli beslenmektir. Sağlıklı büyümek ve sağlıklı kalmak için yemek yeriz ancak yediğimiz yemekler güvenilir değilse sağlığımızı kaybederiz. Güvenli gıdalar hastalığa
neden olabilecek biyolojik, kimyasal ve fiziksel zararlıları içermeyen gıdalardır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin genel sağlık problemlerinin başında gıda kaynaklı hastalıklar gelmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’ü (DSÖ) gıda kaynaklı hastalıklardan ölen kişi sayısının 2005 yılında1.8 milyon civarında olduğunu açıklamıştır. Bu sayı her geçen gün hızla artmaktadır. Gıda kaynaklı hastalıkların ana nedeni gıda hijyeni ve güvenliği
konusunda bilinçlendirilmemiş bireylerdir. Genel Sağlık ve Tüketiciyi Koruma Müdürlüğü ve Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi tarafından 25 Avrupa Birliği üyesi ülkede yaşayan bireylerin gıda güvenliğini ve gıda risklerini nasıl algıladıklarını anlamaya yönelik yapılan bir araştırmada, gıda risklerinin sağlık üzerindeki etkisinin kişiler tarafından yeteri kadar önemsenmediği görülmüştür. Her konuda olduğu gibi bu konuda da eğitim temel çözümdür.

Yapılan bilimsel araştırmalar yetişkinliğe taşınan davranışların çoğunun çocuk yaşlarda, özellikle de okul öncesi çağlarda geliştirildiğini açık biçimde ortaya koymaktadır. Bu davranışların şekillenmesinde ve
gelişiminde aile içinde ve okulda verilen eğitim çok etkilidir. Çocuklukta herşey yenidir. Çocuklar öğrenmeye son derece açık, meraklı ve heveslidirler. Her konuda doğru verilen eğitim çocuğun hayatını ömür boyu kolaylaştırmanın yanı sıra yaşam kalitesini de arttıracaktır. Çocuklar eğlenerek, yaşayarak, dokunarak hissederek ve keşfederek öğrendikleri zaman öğrenmek zevkli, öğrenilenler de kalıcı olmaktadır. Okullarda aktif katılıma ve uygulamaya yönelik, aktivite esaslı verilen eğitim geniş açıdan bakıldığında hem çocuklar hem de eğitmenler için ezberci eğitime nazaran çok daha kolay olmaktadır. Bu doğduğumuz andan başlayarak eğitimin her adımı için geçerlidir. Sağlıklı ve güvenli beslenmeyi erişkinlik yıllarına bir davranış biçimi olarak taşıyabilmek için doğru beslenme ve gıda hijyen eğitiminin temelleri küçük yaşlardan itibaren aile içinde ve okulda verilmeye başlanmalıdır. Gelişmiş bir çok ülkede bu konu anaokullarından başlayarak 14’lü yaşlara kadar olan dönemin eğitim müfredatı içine yerleştirilmiştir. Verilecek eğitimin yukarıda da açıklandığı gibi günlük hayata uygulanabilir aktivite ve proje esaslı olması başarıyı arttırmaktadır. Çocuklar için planlanan güvenli gıda eğitimi, yiyeceğin tarladan başlayarak tabağa gelene kadar geçirdiği her aşamayı kapsamalıdır. Her yaş grubu için planlanan eğitim programı çocukların fiziksel, kavramsal, ve duygusal gelişimlerine göre farklılık gösterse de temelleri aynıdır.

Aile içinde gıda hijyeni eğitimi

Çocuklar kendileri için önemli olan kişileri davranışları ile taklit ederler. Okul içinde eğitmenler, aile içinde ebevynler kendi davranışları ile çocuk için örnek oluştururlar. Bu nedenle herşeyden önce ebeveynlerin gıda hijyeni konusunda bilimsel gerçekliği kabul edilmiş bilgilerle donatılmış olmaları ve bunları günlük yaşam içinde uygulayarak iyi birer model oluşturmaları aile içinde verilecek eğitimin esasıdır. Bilimsel yayınlar ve eğitim kurumlarının ilgili bölümleri bu amaç için yetişkinlere yol gösterebilirler.

Aileler çocuğa ilk olarak bireysel hijyenin önemini öğretmelidirler. Gözlemler en etkin öğrenme yöntemlerindendir. Yemeği hazırlamaya başlamadan önce, hazırladıktan sonra, yemeği yemeden önce ve yedikten sonra, evcil hayvanlara dokunduktan sonra, tuvalette gittikten sonra gibi örnekleri çoğaltılabilecek birçok durumda birlikte elleri yıkamak en basit ancak en etkili yöntemlerden biridir. Mutfaklar en doğal laboratuardır. Çocuklar mutfakta ebeveynlerinin yardım ve gözetiminde yemek yaparken hem doğal meraklarını tatmin ederler hem de eğlenerek öğrenirler. Örneğin mutfakta:

Yemek yapmaya başlamadan önce elleri yıkamak: Bireysel hijyenin önemini,

Yemeği yapmaya başlamadan önce ve yaptıktan sonra mutfak tezgahlarını çocukla birlikte iyice silmek: Çevre hijyeninin önemini,

Meyve ve sebzeleri yemeden veya pişirmeden önce birlikte yıkamak: Gıda hijyeninin önemini,

Çiğ et ve et ürünlerine dokunduktan sonra diğer işleme geçmeden elleri yıkamak: Bazı gıdaların pişirilmeden önce zararlı olabileceğini,

Çiğ ve pişmiş yiyecekleri ayrı ayrı kaplara koymak: Pişmiş ve çiğ yiyeceklerin farklı özelliklere sahip olduğunu, bu nedenle farklı yerlerde saklanması gerektiğini,

Yiyeceklerin pişip pişmediğini kontrol edip, pişmemiş yiyeceklerin tadına bakmamak: Bazı yiyeceklerin pişirilmeden yenilmemesi gerektiğini,

Artan yemeklerin bir kaba konulup, kabın ağzını sıkıca kapatılıp, buzdolabına yerleştirilmesi: Yiyeceklerin soğukta ve kapalı kutularda saklanması gerektiğini,

vurgulayarak çocuğa net mesajlar verirken, bu davranışların zaman içinde çocukta yerleşerek yaşam biçimine dönüşmesine yardımcı olurlar.

1 yorum:

  1. Merhaba Sibel Hanım,
    Sitenizi çok sevdik. Hemen takibe aldık. İyi ki varsınız ve bizimle paylaşıyorsunuz. Hemen notlar çıkardık yazılarınızdan. Kucak dolusu sevgiler ve teşekkürler
    Umur & Ada

    YanıtlaSil